top of page

TİTREŞİM

  • Yazarın fotoğrafı: İmre
    İmre
  • 21 Haz 2021
  • 2 dakikada okunur

“Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik.

Anladım ki, ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik….”

Can Yücel


O binanın önünden geçiyorum ya hissediyorum orada kalmış enerjimizi. Sanki orada o mekanda kalmış bedenlerimiz var. Bir bedenimiz, bir alanımız, bir enerjimiz, bir anımız orada hala yaşıyor ve titreşmeye devam ediyor.


Ve tam geçerken o binanın önünden o titreşim beni tanıyor, beni hissediyor ve ben de onu. Titreşimler yeniden birleşiyor ve içim titriyor. Titriyor.


Şehrin kaç noktasında, kaç cafesinde, kaç odasında, sinmiş enerjilerimiz sinmiş frekansımız, yaşamaya dipdiri var olmaya devam ediyor.

Galata’ya bakan gözlerimiz sanki hala bakıyor orada kalmışlar. Orada hüzünle aşkla, yaşla bakmaya devam ediyorlar ve baktığımda Galata’ya bir gece ayazında, o gözler yine bende. Aynı an, aynı his gözlerimden yine akıyor Galata’ya.


Ya da geçmişliğini, orada kalan tül bedenini hissediyorum. Şehir öpmüş seni. Şehir dokunmuş sana ya sen kalmışsın o sokakta o kedinin, o ıhlamurun dibinde çarpıyorum sana. O sokakta. Geçmiş diyorum buradan, kalmış burada bedensiz bedeni. Koku değil, görüntü değil, tüm enerjin o arayan gözlerinden çıkan ışık orada kalmış. Ünlememişsin bana şehrime bastığını. Ama ben bilmişim işte. Değmişim ona.


Dokunmamışlığın özlemi, içinden geçtiğim tül bedeninle hasretde. Vuslat da hatta. İzin kalmış yağmur damlasında. Eriyip yağdıkça, toprağa varıp uçuştukça buluta, yeniden yayılıyor geçtiğin şehrimden. Değiyor bana, durduğun her kaldırımda, baktığın her vitrinden gözlerin gözlerimle buluşuyor. Anlıyorum ki dönmüşsün şehrimden.

ree

Veyahut beraber bıraktığımız o bir olmuş enerji var ya o enerji hiç bozulmadan duruyor. Bakıyorum orada o beyaz binada, o çatıda, o bahçede, o denize gömdüğümüz bakışımızda … geçiyorum oradan..


Bir yerim sızlıyor ama çözemiyorum. Nedir içimi sızlatan, neresidir sızlayan. Nefesime gözyaşım karışıyor, gülümsememe dudağım, kalbime kan.

Biliyorum, bilmenin ötesinde görüyorum hala oradayız. Hala duruyoruz ve hala saçıyoruz aşkı o mekandan.


Ama bir ben biliyorum orada kalan teninin dokusunun hala orda durduğunu. Bir ben biliyorum rengarenk saçılan enerjilerimizin hala orada dans ettiğini. Gülümsemelerimizin birbirine gözlerimizle kenetlendiğini ve o ışınımın orda asılı durduğunu bir ben görüyorum.


Oturuyorum bazı aynı yerde o daha bir koyu, daha bir ağır geliyor. Karşı sandalyeme sen oturuyormuşcasına gerçek yokmuşcasına masal. Sızı olmuyor bu kez. Kanıyor usul. Ne gören oluyor, ne işiten. Suskunluğum denize karışıyor, sessizliğim ağlara takılıyor, kanım ala boyuyor akşam grubunu. Ne bilen oluyor, ne hisseden.


Boş bakan gözlerin boğazlarına bir düğüm takılıyor da anlayamıyorlar şehirden saçılan hasretimin onlara ettiğini. Ağırlığımı cebime alıp kaldırımlara saça saça adımlıyorum kadim ve yaşlı şehrimi.


Bizsiz yola, bizden kalanları serpiyorum. Kimse görmeden yüreğimi yola bırakıyorum.


Ve geçiyorum yanımızdan, beni görmüyorlar. Bir ben biliyorum orada ışıldadıklarını, geçenler güneş nereden yansıdı diyerek hayata, aşksızca karışıyorlar.


Yürüyorum bizim yanımızdan, kimsesiz, kimsiz, bizsiz.


Ardıma bakmadan karışıyorum yolun tozuna, çamuruna, taşına.

2019

 
 
 

Yorumlar


bottom of page